26 Temmuz 2014 Cumartesi

Anadolu, Büyük İskender Devri, Pergamon Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu

                   Büyük İskender, İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne gittiğimde çektiğim fotoğraf

Üç tarafının denizlerle çevrili olması, olumlu  iklim koşulları, verimli toprak ve bol su nedeniyle, Anadolu toprakları tarih boyunca, medeniyetleri kendine çekmiştir. Pers Krallığını yenen Büyük İskender, Makedonya'dan Hindistan'a kadar uzanan büyük bir İmparatorluk kurmuştu. O zamanki dünyanın yarısını 13 yılda fethetmişti, fakat hükümdarlığı kısa sürdü, 33 yaşında iki hafta süren ateşli bir hastalıktan sonra Babil'de öldü. Tarih kitaplarının bazısında sıtmadan, bazısında batı Nil virüsünden, ya da zehirlenerek öldüğü yazar, bugün bile ölüm nedeni kesin olarak belirlenmiş değil.


İskender'in ölümünden sonra imparatorluk parçalanır ve pek çok krallık kurulur.
Kuzeybatı Anadolu'da Bitinya Krallığı
Karadeniz kıyısında Pontus Krallığı
Orta Anadolu'da Kapadokya Krallığı
Batı Anadolu'da Bergama Krallığı
Bu krallıklar içinde en dikkate değer Pergamon (Bergama) Krallığı'dır. Bergamalılar koyun ve keçi derisinden parşömen kağıdını bulan medeniyettir. 2014'tePergamon kenti Unesco Dünya Mirası listesine girmiştir. Fakat yine Bergama ile üzücü bir olay vardır. Alman yol mühendisi "arkeolog" Carl Humann, Bergama'da yapılan kazıda ortaya çıkan Zeus Sunağı'nı, 2. Abdülhamid'in izniyle, parça parça Berlin'e taşımıştır.
Yukarıdaki fotoğrafta sunağın boş kalan yerini ve Berlin Müzesi'ndeki Zeus Sunağı'nı görüyorsunuz.


Maalesef, alt tarafı taş diyen zihniyetler yüzünden, bugün pek çok önemli eser yurt dışındaki müzelerde sergileniyor, ziyaretçi akınına uğruyor. Yukarıda Louvre Müzesi'ndeki Üç Güzeller Mozaiği.


                                                British Müze'deki Nereidler Anıtı


                                         Berlin Müzesi'ndeki Milet Agora Kapısı


İstanbul Bozdoğan Kemeri ve Antalya Aspendos Tiyatrosu, M.Ö 1. yy.da kurulan Roma İmparatorluğu'nun günümüze kadar gelebilen önemli eserlerinden. Yazılı kanunları bugünkü Avrupa hukukunun temellerini oluşturur ve imparatorluğun kuruluşuyla Ortaçağ başlamış olur.


                                                       Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı

375 yılında Kavimler Göçü'yle başlayan karışıklıklardan sonra Roma İmparatorluğu doğu ve batı diye ayrılır ve 476 yılında Bizans İmparatorluğu kurulur. Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Aya İrini, Binbirdirek Sarnıcı, Bizans'tan günümüze kadar gelen eserlerdir ve Bizans İmparatorluğu 1453'de Fatih Sultan Mehmed tarafından yıkılır.


Medeniyetlerin İnsanlık Tarihine Katkıları


Mezopotamya kavimlerinden Sümerler, çok tanrılı bir topluluktu.Ülkeyi rahip krallar yönetirdi, ziggurat denilen tapınaklar yapmışlardı. Sümerlerin tarihe bıraktığı izlere bakarsak, çivi yazısını bulmuşlardı, ilk yazılı kanun Sümerler zamanında yapılmıştı. Sümerler ayrıca matematikte çok ileri gitmişti, dört işlemi bulmuş, dairenin alanını hesaplamış, çarpma bölme işlemi hazırlamışlardı.


Bir ayı 30 gün, bir yılı 360 gün olarak hesaplamışlardı. Edebiyatlarında Gılgamış Destanı, Yaradılış Destanı, Tufan Hikayesi önemlidir. Gılgamış Destanı tarihin en eski yazılı destanıdır, 12 kil tablete çivi yazısıyla yazılmıştır. Kral Gılgamış'ın ölümsüzlüğü arayış öyküsüdür. Destanın sonunda  kral ölümsüzlüğü arama çabalarının boş olduğunu, ancak büyük bir ad bırakarak, ölümsüz olunacağını kabul eder. Yukarıdaki fotoğrafta ise, Sümerlerden kalan tarihin en eski aşk şiiri görülüyor, İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi'nde fotoğraflamıştım.



 Babillilerin ünlü kralları Hammurabi'nin adıyla bilinen, tarihteki ilk anayasa "Hammurabi Kanunları" tabletlerini de aynı müzede görebilirsiniz, müze Arkeoloji Müzesi bahçesi içinde.


Mısır medeniyeti kuşkusuz, tarihteki en önemli medeniyetlerden biriydi. Nil Nehri'nin suladığı topraklardaki bu medeniyeti bildiğiniz gibi Firavunlar yönetiyordu. Bu tanrı krallar için günümüze kadar da gelebilen Piramitler yapılırdı.



Çok tanrılı dine inanıyorlardı, tanrıları insan ve hayvan şeklindeydi. Ekonomileri tarım, ticaret ve madenciliğe dayalıydı.



 Hiyerogrif yazısını, papirus yapraklarını yazı için kullanmayı, pi sayısını bulan da Mısırlılardı.

25 Temmuz 2014 Cuma

Maymunlar Cehennemi, Şafak Vakti



Serinin ikinci filmini (Dawn of the Planet of the Apes) bir hafta gecikmeyle de olsa izledik. Beklentilerimi karşılayan bir filmdi. Başroldeki Caesar karakterini canlandıran Andy Sarkis yine çok iyiydi. Hatırlayanlar olabilir, Yüzüklerin Efendisi serisinde Gollum'u da o oynamıştı. Film, geçen filmin kaldığı yerden değil on yıl sonradan başlıyor, güven meselesi, kimin daha vahşi olduğu sorgulanıyor. Konusu hakkında çok bilgi vermeyeyim, belki aranızda daha izlemeyenler olabilir.



Ben genelde fazla efektli filmleri izlemeyi tercih etmem ama bu filmde doğrusu efekti çok başarılı buldum. Maymun yüzlerindeki özellikle Caesar'ın yüz ifadelerinde Andy Sarkis'in oyunculuğu artı efeckt çalışması görülmeye değer.


Maymunlar Cehennemi ilk kez 1968'de sinemaya aktarıldı. O filmi de izlemiştim. Başrolü Charlton Heston oynuyordu, şu anda izlemek isterseniz çekim teknikleri açısından biraz basit gelebilir ama final sahnesi çarpıcıdır.


Maymunlar Gezegeni olarak 2001'de ikinci kez sinemalarda yer aldı. Bu kez başrolde Mark Wahlberg vardı ve ünlü yönetmen Tim Burton yönetmen koltuğundaydı.
Bu tarz filmlerden hoşlanıyorsanız, vizyondaki Maymunlar Cehennemi-Şafak Vakti görsel şölenini kaçırmayın.

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Anadolu Medeniyetleri, Persler


Pers Krallığı M.Ö 550'de antik İran'da kuruldu. M. Ö 546 da batı Anadolu'yu (Lidya) ve doğu Anadolu'da Urartu topraklarını ele geçirdi. Babir, Mısır, Trakya, Makedonya'yı topraklarına kattılar.


Persler Mezopotamya uygarlığının en son temsilcisiydi. Batıya yönelik politikaları gereği Kral Yolu'nu inşa ettiler.


Kral yolu Efes'te başlıyordu, Sades üzerinden Gordion (Ankara) Kızılırmak'a uzanıyor, buradan Kapadokya, Fırat, Dicle'ye geçiyor, Susa'da son buluyordu.


Yol 90 gün sürüyordu, yol boyunca konaklama yerleri, krallığa ait posta istasyonları vardı.


Krallığın son zamanlarında isyanlar başladı, Mısır bağımsızlığını ilan etti.


Persler Zerdüşt dinine (Mecusilik) inanırdı, ateşi kutsal sayarlardı, çivi yazısı kullanırlardı.



Kral III. Darius zamanında Çanakkale Boğazı'nı geçen Büyük İskender, Pers İmparatorluğu'nu sona erdirdi, böylece Helenistik dönem de başlamış oluyordu.

Anadolu Medeniyetleri, Lidyalılar


                                                mühür yüzükler, bir broş ve sikkeler

Lidyalılar M.Ö 685 te Anadolu'nun batısına, Gediz ve Küçük Menderes vadileri arasındaki bereketli topraklara yerleşmiş. Görkemi, zenginliği, kültürel etkileri bugün bile bulunan eserlerde kendini gösteriyor.


Zenginliğinin sırrı Paktolos (Sart) Çayı'nda bulunan altındı. Başkentleri Sardes'e (Manisa Salihli) Kybele Tapınağı'nı yapmışlar, İkiztepe ve Aktepe kalıntılarından çok önemli eserler bulunmuştur. Bunların arasında,seramik kaplar, krem ve parfüm koymak için kullanılan lidyonlar, mühürler, sikkeler, buhurdanlıklar,sfenks heykeller sayılabilir. Kralları Karun nedeniyle, Karun kadar zengin sözü günümüze kadar gelmiştir.


Tarihte hatırlanmalarını sağlayan en büyük şey kuşkusuz sikkeyi (parayı) bulmalarıdır. Lidyalılar kral ve soylularını Friglerde olduğu gibi, tümülüs denilen tepelerin altındaki odalara gömmüş. Bulunan yaklaşık yetmiş metrelik tümülüsün kralları Alyattes'e ait olduğu sanılmaktadır.
Uygarlık M.Ö 547 de Persler tarafından yıkılmıştır. İstilaya ait şu hikaye anlatılır, Pers kralı Kyros başkent Sardes'i istila eder ve Lidya kralını odunlar üzerine bağlayarak yakmak ister, o sırada yağmur başlar. Kyros yanmakta olan şehri krala gösterip "bak şehrin yanıyor" der. Kral "istila ettiğine göre artık senin şehrin, kendi şehrini yakıyorsun" diye cevap verir.


Anadolu Medeniyetleri, Urartular

                                                        bronz tanrı heykelciği

M.Ö 1. yy. ın başında Van Gölü çevresinde kurulan medeniyetin baş kenti Tuşba idi(Van). Urartular çivi yazısı ve hiyerogrif yazısı kullandılar, seksene yakın tanrıları vardı ve maden işçiliğinde gelişmişlerdi.


En önemli tanrıları Aldi evren tanrısıydı, boğa üzerinde tasvir ettikleri Teişeba fırtına tanrısı, Şelard ay tanrısı, Suinina suların ve denizlerin tanrısıydı.


Anadolu Medeniyetleri, Likya, Frigya


Likyalılar M.Ö 3000 yılının ikinci yarısında, Anadolu'nun güneyinde Teke Yarımadası'nı kapsayan bölgeye yerleşmişler. Likya "ışık ülkesi" anlamına geliyormuş. Likya'dan günümüze pek çok kaya mezarı kalmıştır. Medeniyetin Hint-Avrupa kökeninden geldiği biliniyor. Uygarlık pek çok depremle yıkılsa da yeniden yapılanmış, tarih sahnesinden silinmesi ise Perslerin işgaliyle gerçekleşmiş.



Kökenleri Balkanlar'a dayanan Frigler, M.Ö 1200'lü yıllarda Anadolu'ya gelmiş, günümüzde Sakarya vadisinde, Eskişehir, Afyon, Kütahya'nın olduğu topraklarda yaşamışlar. Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra kurulmuştur, başkentleri Gordion'dur (günümüzde Ankara Polatlı'nın olduğu yer). En büyük gelir kaynakları tarımdı, çivi yazısı kullanıyorlardı, maden işçiliğinde ve dokumacılıkta ileri gitmişlerdi (tapates kilimleri ünlüdür). Kimmerler topraklarını işgal ettiğinde Kral Midas intihar etmiş ve uygarlık tarihten silinmiştir.