3 Temmuz 2015 Cuma

Van Gezisi (birinci bölüm)



Van'a gitmeye karar verdiğimde şaşkınlık yaşayan arkadaşlarım oldu. Neden Van dediler, hem de tek başıma, neden olmasın dedim. Ön yargıların, genellemelerin her zaman insanlığa zarar verdiğini düşünürüm. Dört günlük kısa gezinin, hazırlığı da uzun sürmedi. Uçak ve otel rezervasyonunu yaptıktan sonra, gideceğim güne kadar Van hakkında ne bulduysam okudum, videoları izledim, haritaları inceledim. Ve pazar sabahı erkenden kalkacak uçağıma binmek üzere, saat 04:00 te Atatürk Havalimanı' na  doğru yola çıktım. 06:40 Van uçağı zamanında kalktı, THY İstanbul Van arası Boing 737-800 uçaklarını kullanıyor.



Nemrut Krater Gölü'nü yukarıdan fotoğraflamak için, uçağın solundan, cam kenarı ve önden bir koltuk satın almıştım. Yaklaşık iki saat süren yolculuk boyunca, yanımdaki koltuklarda oturan, tanışmaktan mutluluk duyduğum Van'lı iki gençle sohbet ettim. Mücahit ve Adem İstanbul ve Samsun'da üniversite öğrencisiydiler. Onlarla sohbet ettikçe, Van'a gitme kararımda hata yapmadığımı tekrar gördüm.



Uçak Van'a yaklaştığında, bulutların arasından aşağılara süzüldü, hafif sola yattığında o beklediğim manzarayla karşılaştım. Nemrut en son 1441'de lav püskürtmüş. Yaklaşık 3000 metrede beş krater gölü oluşmuş. Soğuk göl denilen en büyük göl 13 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor ve Türkiye'nin en büyük krater gölü, Avrupa'nın ise ikinci. Bulutların gölgelediği krater gölünün, net bir görüşle ne kadar muhteşem olduğunu tahmin edebilirsiniz.




Van'a doğru inişe geçerken gölü gördüğümde, Van'lıların ona neden deniz dediğini daha iyi anladım. Göl, Marmara Denizi'nin üçte biri büyüklüğünde, Türkiye'nin en büyük gölü, dünyanın en büyük sodalı gölü. Nemrut, Süphan gibi volkanik dağlarla çevrili gölün ortalama derinliği 171 metre, en derin yeri 451 metre. Karayolu ile çevresi 430 km, 15 bin kişi geçimini gölden sağlıyor.


Gölde yaşayan inci kefalinin 90 gün süren avlanma yasağı var, yasak 1 Temmuz'da bittiğinden, balığın tadına bakamadım ama bundan yasağa uyulduğu anlamı çıktığından, göl ve Van adına sevindim.

Nemrut Dağı, faaliyete geçince akan lavlar bağlantıları kapatmış. Gölde tuz oranı artarken, içindeki canlılar ölmeye başlamış. Suyun şu anki PH değeri 9.8, bu bir balığın yaşaması için uygun bir değer değil ama İnci Kefali yaşıyor. Baharda 16 cm. kadar olan balık, yumurtalarını bırakmak için akarsuya doğru göçe başlıyor. Göl ile nehrin birleştiği yerde bir süre bekleyip, yeni ortama uyum sağlıyor. Daha sonra suyun akış yönünün tersine büyük mücadelesi başlıyor. Yumurtlamak için uygun ortama gelindiğinde, dişi balıklar 10 bin kadar yumurta bırakıyor, erkek balıklar yumurtaları döllüyor. Suyun sıcaklığı 13 dereceye ulaştığında yeni balıklar yumurtadan çıkıyor. Göle doğru beslenerek dönüş yolculuğuna başlıyorlar, yine göl ve ırmağın birleştiği yerde uyum için bekliyorlar. İnci Kefali (aslında bir levrek türüymüş) ömürleri boyunca 4 kez bu yolculuğu tekrarlıyor.


Ferit Melen Havalimanı'na indiğinizde, şehir merkezine ulaşmak için iki seçeneğiniz var. Ya  otobüslerin kalktığı yere yürüyorsunuz ya da taksiye biniyorsunuz. Taksiye, kalacağım Akdamar Oteli'ne kadar  28 TL ödedim. Otel personeli daima güleryüzlü ve yardımcıydılar. Üç yıldızlı otel Kazım Karabekir Caddesi'nde, eski adı Maraş Caddesi'ymiş, Van'lılar Maraş Caddesi diyor. Hividar (umut demek), Yasemin, Burhan bey bu satırları okuyorsunuz biliyorum, sizlere tekrar sevgilerimi yolluyorum.


Van'a bir pazar günü indiğimden dükkanların çoğu kapalı, sokaklar sakindi, pazartesi günü hareketlendi. Van'ın birbirini kesen iki büyük caddesi var, Maraş Caddesi ve Cumhuriyet Caddesi. İftar saatine bir saat kala mağazalar kapanıyor, iftardan yarım saat sonra gece 12ye kadar tekrar açılıyordu. Sözünü ettiğim caddelerde yoğun bir araba trafiği var. Van'lılar ailece, gençler, orta yaşlılar caddelerde geziyorlar, parklarda oturup, her evde olan semaverleriyle çay keyfi yapıyorlar. Aşağıdaki gece fotoğrafı otel odamın penceresinden Maraş Caddesi ve semaverler.



Caddelerde Defacto, Adidas, Pierre Carden gibi mağazaları, klasik binek arabaların yanında, lüks arabaları, Jeepleri de gördüm. Belediyenin yeni mor otobüsleri çok rahat, pek çok noktaya çalışan, özel halk otobüsleri ve minibüsler de var...

devam edecek...

25 Haziran 2015 Perşembe

Van Gezisi

Pazar sabahı erkenden, uzun zamandır görmeyi istediğim Van'a doğru yola çıkıyorum. Kısmetse, bu Doğu Anadolu gezilerimin ilk durağı olacak. Gitmeden önce her zamanki gibi ön bilgi olsun diye araştırmaya başladım. Van'da sandığımdan daha fazla görülmesi gereken yer olduğunu farkettim, umarım sayılı günlerde hepsini görme imkanım olur. Döndüğümde en kısa zamanda burada anılarımı, izlenimlerimi ve fotoğraflarımı paylaşacağım...

14 Haziran 2015 Pazar

Pera Müzesi, Grayson Perry, Küçük Farklılıklar Sergisi


İngiltere'nin sıradışı sanatçısı Grayson Perry'nin Küçük Farklılıklar sergisi, 10. yılını kutlayan Pera Müzesi'nde.

Pera Müzesi en sevdiğim müzeler arasında, gelecek sergileri sitesinden sürekli takip ediyorum ve pek çok kez bu müzede, çok özel eserleri görme şansım oldu.


Sanatçı tekstil, baskı ve seramik eserlerinde, sınıf ve kimlik meselelerini sorguluyor.


Konular ne kadar ağır ve eleştirici ise de, bir o kadar da renkli, canlı renkler insanı hemen kendine çekiyor.




Halılar 4 m. eninde, 2 m. boyunda. Dijital ortamda kurgulandıktan sonra, Flanders halıcılık tarafından dokunmuş.


Bu özgün, ilginç çalışmalar 26 Temmuz'a kadar Pera Müzesi'nde. Aşağıdaki kare, üstteki fotoğraftaki halıdan bir ayrıntı. Umarım çalışmalardaki ayrıntıları anlamaya biraz yardımcı olabilir.


Aşağıdaki eserler ise sanatçının seramik eserlerinden bir kaç seçme. Müzeyi bu iki sergi sonlanmadan gezmenizi öneririm. (diğer sergi bilgisi için bakınız bir önceki yazım)



Müzenin kafesi de keyifli bir mekan, hafta sonu Pera Müzesi yine sanat ve keyif dolu bir gün yaşamamıza neden oldu.



Pera Müzesi pazartesi kapalı, pazar 12-18 saatleri arasında, diğer günler 10-19 saatleri arasında açık.
Giriş ücreti 20 TL. Cuma günü 18-22 arası ücretsiz. Öğrenci, öğretim görevlisi, 60 yaş üstü 10 TL.
Pera Müzesi, Şişhane TRT binasının arkasında, Odakule'nin yanında.

Pera Müzesi, Cecil Beaton Fotoğrafları Sergisi



20. yüzyılın en önemli fotoğrafçılarından, Oscar ödüllü fotoğrafçı, dekor ve kostüm tasarımcısı Cecil Beaton'un muhteşem fotoğrafları 26 Temmuz'a kadar Pera Müzesi'nde sergilenmekte. Sanatçı, tarih, mimarlık ve güzel sanatlar eğitimi almış, İngiliz kraliyet ailesinin resmi fotoğrafçılığını, savaş muhabirliği yapmış. Sanat, politika, müzik dünyasından pek çok ünlünün büyüleyici, sanatsal ve son derece estetik fotoğraflarını görmek isteyenlerin kaçırmaması gereken bir sergi. Klasik portre fotoğraflarından ayrı olarak, arka planların zenginliği gözden kaçmıyor. Ardında 150 bin post modern eser bırakan sanatçının sergilenen eserlerini kaçırmayın derim.


Sergide fotoğrafları olan bazı ünlüler Rolling Stones, Frank Sinatra, Audrey Hepburn, Grace Kelly...


Kraliçe II. Elizabeth, Twiggy, Maria Callas, İngrid Bergman, Churchill, Salvador Dali...


Albert Camus, Barbra Streisand, Vivien Leigh, Greta Garbo, Dean Martin, P. Picasso...


Jul Brynner, Francis Bacon, Ian Fleming, Leslie Caron, Tenesse Williams, Garry Cooper...





Bu son fotoğraf Life dergisinde yer alan, ikinci dünya savaşında bombayla yaralanan 3 yaşındaki Eilleen Dunne fotoğrafı.

Pera Müzesi pazartesi kapalı, pazar 12-18 saatleri arasında, diğer günler 10-19 saatleri arasında açık. Giriş ücreti 20 TL. Cuma günü 18-22 arası ücretsiz. Öğrenci, öğretim görevlisi, 60 yaş üstü 10 TL.
Pera Müzesi, Şişhane TRT binasının arkasında, Odakule'nin yanında.

11 Haziran 2015 Perşembe

Film Önerileri

Pers Prensi - Zamanın Kumları




Thor



Monte Christo Kontu



Büyük Hazine



Hayalet Süvari



Sahara


300 Spartalı


Leap Year



Makas Eller



Tesadüf



Aşk Tarifi



Sihirbaz


Milyoner


Yerdeki Küçük Yıldızlar



Kaçak



Aşk ve Gurur



                                                  Bir Erkek On Günde Nasıl Kaybedilir

Beyazperdenin En Güzel Seri Filmleri

Karayip Korsanları




Yüzüklerin Efendisi



İndiana Jones



Batman



Örümcek Adam



Yıldız Savaşları



Matrix



Baba


Sherlock Holmes



Hobbit




Jurassic Park



Süpermen



Mumya