İspanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İspanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Nisan 2016 Çarşamba

İspanyollar Hakkında (son bölüm)


İspanyollar bende, İspanya'da geçirdiğim bir hafta içinde, sıcak kanlı, keyiflerine düşkün, kendi işiyle gücüyle ilgilenen insanlar izlenimi bıraktı. Yukarıdaki fotoğraf hepimizin sevgisini kazanan kaptanımız Juan'a ait. (Huan)


Her şehirde farklı bir yerel rehberimiz oldu. Bu fotoğraf ise Barcelona'daki kibar rehberimiz, kaptanımızla aynı ada sahip Juan.


Girona'da Musevi mahallesinin dar sokaklarında gezerken, karşımıza çıkan güler yüzlü gitarist beyefendi.




İspanya'dan, bir hafta sonunda güzel anılarla ayrıldım. Evet bütün Avrupa'da olduğu gibi bize benzeyen bir kahvaltı alışkanlıkları yok, hırsızlık olayları yine sıkıntı yaratabilir, para birimi dolayısıyla çok ucuz değil. Ama görülecek, tarihi ve doğal pek çok güzelliği var. Ve insanıyla dil sorununa karşın, bir şekilde anlaşıyorsunuz. Merhaba, lütfen ve teşekkür ederim gibi (hola, por favor, gracias) üç sihirli sözcük bile yeterli oluyor, halk size yardımcı olmaya hazır. Bir hafta boyunca, İspanya izlenimlerimi aktarmaya çalıştım, umarım bilgilendirmiş ve faydalı olabilmişimdir.





19 Nisan 2016 Salı

BARCELONA (İspanya 15)


Barcelona kalabalık, renkli, canlı bir şehir. Rehberimizin Barcelona'ya girerken söylediği ilk cümle " Burası Barcelona, kimse kimseye karışmaz, herkes özgürdür" oldu.


Katalanya bölgesinin başkenti, pek çok yerde Katalan bayrakları gördük, kendilerine ispanyol değil, katalan diyorlar.





Gaudi, Picasso ve Dali'nin yaşadığı şehir, üç tepenin arasına kurulmuş. Her yerde palmiyeler, masmavi bir gökyüzü ile karşıladı bizi.




Denize giren yoktu ama kumsal kalabalıktı, her yer parklarla dolu, yemyeşil bir şehir...



Havaalanından 15 dakika arayla şehre otobüs seferleri var, şehrin taksileri sarı-siyah. Metro tek bilet 2.15 Euro ve sabah beşten akşam yirmidörde kadar açık.





Barcelona'yı izleyebileceğiniz Montjuic tepesinde 116 farklı binadan oluşan bir ispanyol köyü var (giriş ücretli), tepeye teleferikle de çıkabilirsiniz.



Mağazalar genelde 09:30 da açılıyor. Bankalar 08:30 - 14:00 arası çalışıyor, cumartesi günü 13:00 e kadar açık.



Barcelona çok düzenli yapılanmış, ikinci fotoğraf yukarıdan görünümünü gösteriyor. İlgilenenler için Picasso Müzesi girişi 14 Euro, metro durağı Drassanes, Pazartesi günleri kapalı. Barcelona sokakları ve Gaudi eserleriyle ilgili ayrıca yazacağım.

devam edecek...

18 Nisan 2016 Pazartesi

İspanya'da Ne Yenir, Ne İçilir (İspanya 14)



Sizlere denediğim yiyecek ve içecekler üzerinden yorum yapmayı daha uygun buldum. İspanya mutfağı ile ilgili biraz araştırma yaptıysanız ilk gözünüze çarpan "tapas" alışkanlığı olacaktır. Hemen her şehirde tapas barlara rastlayacaksınız. Tapas içkiyle tüketilen ekmek üstü ya da ayrı atıştırmalıklar. Üstteki fotoğraftaki çıtır ekmek üzeri domates, bana önce basit geldi ama çok lezzetiydi. İkinci fotoğrafta üstte kızarmış balıkları (fritura de pescado) sardalyaya benzer bir balık, yanındaki bira ve una bulayıp kızarttıkları patlıcan. Altta padron denilen İspanya'da yetişen kısa tombul biber kızartması, üzerine deniz tuzu serpip sunuyorlar. Ve sağdaki patatas bravas, bildiğimiz patates kızartması, üzerinde sosla servis ediliyor. (3,90 E.) Tapaslar için ortalama 2-5 Euro arası diyebilirim.




İlk fotoğraf tortilla espana, ispanyolların patatesli omleti. İkinci ve üçüncü fotoğrafta en sevdiğim kalamar kızartması ( calamares fritos) var. Tabakta ya da ekmek arası yiyebilirsiniz. (tabakta 6 Euro, sandviç olarak içecekle 5 Euro)






Gelelim paella'ya (payya diyorlar). Sebzelisini ve deniz ürünlüsünü denedim, ikisini de beğendim. İkinci fotoğrafta, paella, sığır etinden köfte, sebze sote, içecek ve sütlaça 11 Euro ödedim. Tavuklu ve balıklı menüleri de denedim, (9 - 11 Euro arası)



İspanya'da en beğendiğim tatlı Churros (çurros) oldu. İlk fotoğraftaki gibi hazırlayıp kesiyorlar, kahve ya da sıcak çikolata ile tüketiyorsunuz. (4,5 Euro)



Meyveli şarapları Sangria, benim damak tadıma uygundu, marketlerde daha mütevazi bir ambalajda çok ucuza satın alabilirsiniz, oğlum da tadına baksın istedim :) Cavas (kava) ispanyolların şampanyasını da uygun fiyata içebilirsiniz. İspanya'da su, alkollü içeceklerden pahalı, sadece marketlerde uygun fiyata bulunuyor. ( 1 lt. 0.50 Euro) Meydanlardaki çeşmelerden de su içilebildiğini hatırlatayım.




Kapalı pazarlar çok renkli, meyve bölümlerinin önünden ayrılamadım, ama yine uyarımı yapayım, çantalara dikkat.



                                Girona'daki likör mağazası ve koshelvaya benzer tatlıları Turron




Valencia'nın ilginç içeceği, üstteki bitkinin sütü, bağırsakları çalıştırdığı için bir bardaktan fazla içilmemesi tavsiye ediliyor.


Aşağıya bildiğim kadarıyla, bazı yiyeceklerin ispanyolcasını yazdım, belki işinize yarar:

aqua sin gas: su
sopa: çorba
croquetas: balık kroket
cerveza: bira
ensalada: salata
no serdo: domuz etsiz
pollo: tavuk
helado: dondurma
fruta: meyve
olivas: zeytin
postre: tatlı
fresa: çilek
bladano: muz
la cuenta: hesap

devam edecek...

17 Nisan 2016 Pazar

GİRONA (İspanya 13)


Girona'ya döndüğümüzde güneş açmış, fotoğraf için daha uygun bir ortam oluşmuştu.



Katalan musevileri 600 yıldan fazla Girona'da yaşamış ama şu anda musevi bir nufus bulunmuyor. Onların bir zamanlar yaşadığı dar sokaklarda yürümeye başladık.


Az sonra kulağımıza bir gitar sesi gelmeye başladı, sese yaklaşınca fotoğraftaki beyefendiyle karşılaştık. Harika müziği dinledim, fotoğraf çekmeme izin verdi, teşekkür ederek, koşarak grubumuza yetiştim.



Girona da, Sevilla ve Toledo gibi filmlere plato olmuş, çok yakında Game of Thrones'un yeni sezon bölümlerinde yine izleyeceğiz.





Sokakları gezerken şehrin ünlü likörlerini satan bir mağaza ile karşılaştık. İçeride meyve şekerlemeleri ve bizim koshelvaya benzeyen, onların Turron dedikleri tatlıyı da satıyorlardı.


Girona, hüzünlü hikayeleriyle, lezzetleriyle, fotografik görüntüleriyle anılarımızda yerini aldı.

Gelecek yazım, İspanya'da ne yenir, ne içilir...