Gaziantep etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gaziantep etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
9 Ekim 2013 Çarşamba
Gap Turu Gaziantep (son gün)
Gaziantep, Mezopotamya ve Akdeniz arasındaki bereketli topraklarda kurulmuş. Tunç çağından başlayarak pek çok medeniyet bu topraklardan geçmiş bu nedenle Gaziantep, uygarlık tarihine yön veren bir şehir.
Kentin ekonomisi güçlü. Şehirde bir yanda alışveriş merkezlerini, modern binaları görüyorsunuz diğer yanda eski Antep çarşılarını.
Öğlen yemeğinin ardından bir sedef imalathanesini gezdik ve konuyu uzmanından dinledik.
İkram edilen zahder çaylarını içtikten sonra, Medusa Cam Eserler Müzesi'ne gittik, toplu fotoğraf çekiminden sonra serbest zamanda eski çarşıyı, Gümrük Han'ı gezdim, Gümrük Han'da ilginç bir kahve yapıyorlar. Kahve fincanda pişiyor ve yarısı açık renk yarısı koyu renk, içtiğinizde de tadları farklı, ama ben kahvemi Tahmis Kahvesi'nde içtim, menengiç kahvesi, öğrendiğime göre Tahmis, kahve dövülen yer demekmiş. Ben yiyemedim ama Gaziantep'in bir de katmeri var, içinde kaymak ve fıstık bulunuyor, şehri ziyaret edenler için güzel bir tad. Daha sonra İmam Çağdaş'ta arkadaşlarla buluştum, hep birlikte kalenin yakınındaki kahvede otobüs saatimizi bekledik.
Havaalanında işlemlerimiz bitip dönüş uçağımıza binerken herkes "iyi ki bu tura katılmışız" diyordu. Çok erken saatlerde güne başlamış, binlerce yol katetmiştik ama rehberlerimiz sayesinde öğrendiklerimiz, gördüklerimiz, çektiğim yüzlerce fotoğraf, aldığım notlar, tadına baktıklarımız her şeye değmişti.
Kendi adıma konuşmam gerekirse yüzyıllara meydan okuyan eserlere hayran kaldım, bir şehirde kırmızı ışıkta duran arabalara yaklaşıp dilenen kadını görünce üzüldüm, krallıkların hikayelerini dinlerken insanın hırslarının, kibrinin aslında hep aynı olduğunu bir kere daha gördüm, aşkın gözleri nasıl kör ettiğini, erkeğin ve kadının zayıflıklarının hiç değişmediğini, kısaca tarihin bizi bize anlattığına bir kez daha şahit oldum. Mardin'in farklı dinlerin bir arada nasıl yaşayabileceği konusunda verdiği ders, bu gezinin önemli derslerinden biriydi. Farklılıkların bir şehri nasıl zenginleştirdiğine hepimiz şahit olduk. Dilerim uzun yıllar hep barış içinde yaşarlar ve diğer yerler de bu güzel şehir gibi örnek olurlar.
8 Ekim 2013 Salı
Gap Turu Zeugma Mozaik Müzesi
Zeugma Antik Kenti M.Ö 300 de Büyük İskender tarafından kuruldu, Romalı komutan Pompeius, kenti Kommagene kralı I. Antiachos'a verdi, adı köprü anlamına gelen Zeugma oldu, M.S 256'da Sasaniler kenti ele geçirdi ve yakıp yıktı. Birecik Barajı suları altında kalacak bölümün çoğu kurtarılarak Gaziantep Arkeoloji Müzesi'ne taşındı. Müzede şu anda gördüğümüz kalıntıların yüzde otuzu, kazı çalışmaları halen devam etmekte.
Antik kent Nizip ilçesi, Belkıs Köyü sınırları içinde yaklaşık 20 dönümlük bir alanı kaplıyor. Zeugma 80 binlik nüfusuyla döneminin en büyük kentlerinden biriydi.
Antik kentte bulunan 100 bin mühür baskısı ayrıca Türkiye'ye dünya rekorunu getirdi.
Kazılarda bulunan Roma villalarının tabanlarını, havuz tabanlarını süsleyen rengarenk mozaikler sanat harikası. Mozaiklerdeki taşların hepsi doğal renkelrinde, hiç bir boya maddesi kullanılmamış. Kazılar tamamlandığında Zeugma Müzesi dünyanın en büyük mozaik müzesi olacak.
Zeugma'da bulunan diğer önemli bir eser, bronz bir Mars (Ares) heykeli. Sadece duvar resimlerinin bakımları için 100 milyar lira harcanmış ve 7 ay uğraşılmış. Müzenin şu anki halini alması bile büyük emek ve büyük paralar gerektirmiş.
Fotoğraflar çok düzgün olmadığı için üzgünüm çünkü kısa zamanda adeta koşarak çekilmiş fotoğraflar. Müzede rehberimizin çabasıyla Zeugma ile ilgili bir kısa film de izledik ve müzede sadece Çingene Kız Mozaiği karanlık bir odada sergileniyor, tek sıra girip flaşsız fotoğraf alabiliyorsunuz. Müze çıkışında hediyelik eşya satan bir mağaza var oradan da dilerseniz alışveriş yapabilirsiniz, örnek olması açısından bir magneti 4 liraya aldığımı söyleyeyim.
Etiketler:
Gap Turu,
Gaziantep,
Gezi yazılarım,
Zeugma Mozaik Müzesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)