Kalemimden dökülenler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kalemimden dökülenler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mart 2014 Pazartesi

Çocukluğumun Düşleri


Annemin diktiği çiçekli elbiseyi geçirdim sırtıma
Oyunbaz bir rüzgar esti eteklerimde
Annem bir şarkı tutturmuş mutfakta
Babam aynada limonla şekil vermekte saçlarına
Balkonumuzda, boyunlarını bükmüş, mahcup küpe çiçekleri
Ve her biri ayrı yöne eğilmiş, sarhoş sakız sardunyaları.

Sabah, bakkal dönüşü taze, sıcak ekmek kokusunu duyan Sarman'ın, bacaklarıma dolanışı
Kahvaltı masasında tavşan kanı çay, annemin yaptığı vişne reçeli.
Rüzgar, arka bahçedeki hanımelilerin kokusunu taşıyor evin odalarına.

Bahçede asılı sakız gibi çarşaflar
O çarşafları havalandıran rüzgarın peşine takılan ben
Rüzgarın peşisıra köşeyi dönünce
Delik deşik yolda gürültüyle ilerleyen at arabası.

Serçeler hep telaşlı
İlk kirazdan küpe yapmışım yine
Bir yaz gecesinde saklambaç oynuyoruz
Ama koşmak yasak bana
Dizlerim hiç yara olmadı benim.

Ama yeni doğmuş bir kuzunun yüzündeki gülümsemeyi bilirim
Yosun tutmuş bir taşa basıp denize düşmüşlüğüm de var.
Bir avuç gökyüzü, bir tutam gün ışığı koydum bir gün bir kavanoza
O uzaktaki kömür karası mahallelerdeki çocukların gözlerinin içi gülsün diye.

Akşamdan kalma bir martıyla konuştu bir ağaç, duydum
Yosun tuttu, tomurcuk yürüdü dallarına, sonra çiçek bastı.
İlkbaharı yaz, yazı sonbahar kovaladı
Yağmurlar başladı
Beni okuldan eve bırakan Orhan'ın sıcacık gülümsemesini hatırladım
Yol boyunca sadece yağmur konuştu fısıltıyla, bir de kalbim.
Kışa seslendi sonbahar, yine bahar, yine yaz
Yazlık sinemada, elimde bir kesekağıdı dolusu çekirdek.
Sonra, yıldızlı gökyüzü, incitmekten korkarak, kollarına aldı beni
Uyudum...

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Özgürlük Kuşun Kanadında


Bu şehirdeki pek çok insan gibi uykusuzluk çekiyorum. Gündüzün koşturması bittiğinde, sesler giderek azaldığında ve sonunda kesildiğinde, kafamdaki sesleri duymaya başlıyorum. Bu sesler o kadar yüksek ki, uyumak için bazılarının dinlediği o hafif müzikler yeterli olmuyor; kimilerine gürültü gelebilecek tarzda müzikleri dinleyerek uyuyabiliyorum ancak.
Çocukluğumda, ilk gençliğimde ve daha sonrasında, her zaman ne yapacağı kestirilebilen biri değildim. Bunu bazen bir tek ben bilirdim. İlkokul çağlarında aile içinde yaşanan sorunları çözememe, belki de uzaklaşma hayalini gerçekleştirememe nedeniyle, en çok uzaklara uçtuğum rüyalar görürdüm. Tıpkı bir kuş gibi kanatlarımı açıp yükselir, evlerin, bacaların, denizlerin üzerinden yükseklere uçardım.
Çocukluktan çıkarak bir genç kız olup dikkat çekmeye başladığımda, insani hatalardan birini yapıp erkenden evlendim. O yıllarda "evlenip yuva kurmak" "kendi evini bilmek" gibi kavramlar vardı ve ben  o zamanlar hayatın sadece evlenip çocuk yetiştirmek olduğunu sanıyordum.
Baskılar, korkular, güvensizliklerle geçen o yıllar boyunca rüyalarımda uçtuğumu hiç görmedim. Kendine acımayı bırakma, gelecek için kararlar almak belki de en zor olandı. Risk almak, ne olacağını kestirememek, sonu görememek, ayaklarınızı sağlam yere basma eğilimindeyseniz, çok korkutucu geliyor. Ama rüyada bile olsa, yaşadığınız o uçma, özgür olma deneyiminin size hissettirdiğini hatırladığınızda, bütün korkularınızı yeniyorsunuz.
Sizi naif, hassas yönlerinizle tanıyanlar, zoru başarmak için yola çıktığınızı görüp ufak bir şok yaşıyor. "Eski köye yeni adet getirme", "Bu yaştan sonra bu neyin başkaldırısı" diyenlerle doluyor çevreniz. Zaten engebeli olan yola bir taş daha atıp tökezlemenizi bekleyenler, belki de bir şeyler için yeterli cesareti bulamayanlar ve içlerinde bu yüzden gizliden gizliye size öfke duyanlar.
Bugün uykuya dalmam biraz zor olsa da rüyalarımda yeniden uçtuğumu görüyorum. Hayat yolculuğumda kimse göremese de, gerektiğinde beni yükseklere taşıyacak bir çift kanada sahibim artık. Hayatın bundan sonra neler getireceğini bilmesem de, onun ilginç mizah anlayışının farkındayım çünkü biz yerlerde sürünürken nasıl eğlendiğine pek çok kez şahit olmuşluğum var. Belirsizlikler eskisi gibi korkutmuyor beni, her şeyden emin değilim; ama emin oldum bir şey var özgürlük kuşun kanadında...