17 Haziran 2014 Salı
Kahve Diyarı
Sıcak bir günde buz gibi bir naneli limonata keyfi yapmak istiyorsanız, Kahve Diyarı'nı tavsiye ederim.
Menüden farklı lezzetleri deneyebilirsiniz. Kahveler ve soğuk içecekler benim favorilerim.
11 Haziran 2014 Çarşamba
İtalyan Mutfağı
Bugün dosyalarıma baktım da, kısa İtalya gezisi sayesinde ne çok fotoğraf ve bilgi biriktirmişim; özellikle İtalyan mutfağı hakkında. Pek çoğunuzun bildiği gibi İtalya denince ilk akla gelenlerden biri pizzaları. Bir hafta boyunca gezdiğimiz şehirlerde, bu lezzetin mümkün olduğunca tadına bakmaya çalıştık. Her şehirde farklı şekillerde yapılıyordu, hamurunun bazısı ince bazısı bizim pidelere benzer şekilde yumuşaktı. Ama aklımda kalan, malzemelerin tazeliği, taze taze servise sunmaları, fesleğenin çok kullanımı, peynirin ve zeytinyağının lezzetiydi. Dilim pizzalarınsa büyük ve oldukça doyurucu olduğunu söylemeliyim.
İtalya'da ikinci favorim dondurmaları, oradaki adıyla gelato. Gelato, bizim burada yediğimiz dondurmaya hiç benzemiyor. Yumuşak çabuk eriyen bir kıvamda, öğrendiğime göre günlük yapıyorlar, meyveli olanların yağ oranları yok denecek kadar az ve çok tatlı değil, yapımı konusunda çok bilgi sahibi değilim ama çok daha sağlıklı oldukları kesin. Ve o kadar çok çeşidi var ki hangisini yiyeceğinizi şaşırıyorsunuz. İstanbul'da da İtalyan dondurması satan yerler olduğunu biliyorum ama henüz burada hiç tadına bakmadığım için bir yorum yapamıyorum. Ama en kısa zamanda deneyeceğim.
İtalyan şarabı sanılanın aksine ülkede ucuz, otobüsle bir şehirden bir şehire yolculuk yaparken yol boyunca kilometrelerce üzüm bağlarını görüyorsunuz. İtalyanlar bu konuyu ciddiye almışlar ve marka olmayı başarmışlar.
Ve tabi kahve, kahve İtalya'da neredeyse su kadar tüketilen bir içecek. Sürekli kahve içtiklerini görünce, insan doğal olarak böyle bir izlenime kapılıyor. Hangi tür kahve ısmarlarsanız lezzet garanti, farklı kahveler tadan biri olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Makarnalara gelince, bir kaç çeşidinin tadına bakma fırsatımız oldu. Soslar bir numara, hamur lezzetli, yine malzemeler taze ve ortaya çıkan sonuç tatmin edici.
Eve döndükten sonra bazı tarifleri denedim, denemeye de devam ediyorum. Bazılarında gerçek lezzetlerine yaklaştım ama tam lezzeti yakalamak için orada kullanılan malzemenin aynısı olmalı. Burada satılan parmesan peynirinin bile orjinal olmadığını duydum, ne kadar doğrudur bilemiyorum.
İtalyanlarda sabah kahvaltısı bizim bildiğimiz kahvaltıya benzemiyor. Onlar kahvaltıda kruvasana benzeyen bir hamur işi ve yanında genelde kahve tüketiyorlar. Biraz çeşitlenmiş bir kahvaltıda meyve suyu, meyveler, peynirler, tart, salam var.
Torino'da tadına baktığımız Bicerin adında bir içecekleri var, tadı müthiş. Kahveli, sütlü, kremalı bir içecek, kış geldiğinde içine rom, likör vb. de ekliyorlarmış.
Tiramisu'yu özellikle en sona bıraktım. Üzgünüm ama yine burada yediğimizle hiç ilgisi yok. Bizim burada yediğimize değişik bir tatlı diyebiliriz ama tiramisu demek haksızlık olur. Tahmin edeceğiniz gibi alt malzeme kek değil kedi dili bisküvisi, aradaki malzemedeki peynir tabiki mascarpone peyniri ... ve rom, içine koydukları rom yüzünden bence çok lezzetli. Bazı arkadaşlara ağır geldi ama ben tadını sevdim. Ne yapalım sürekli yerinde gidip orjinalini yeme şansımız olmadığına göre, elimizdeki malzemelerle tatlı yapmaya devam. :)
Şu ana kadarki bilgilerime dayanarak İtalyan mutfağı bizim mutfaktan daha geniş bir mutfak değil ama onlar bu konuda emek harcamış ve pek çok konuda marka olmayı başarmışlar. Bizim mutfağımızın zenginliğini düşününce, bu açıdan üzülmemek elde değil...
Ağzınızın tadı hiç bozulmasın...
İtalya'da ikinci favorim dondurmaları, oradaki adıyla gelato. Gelato, bizim burada yediğimiz dondurmaya hiç benzemiyor. Yumuşak çabuk eriyen bir kıvamda, öğrendiğime göre günlük yapıyorlar, meyveli olanların yağ oranları yok denecek kadar az ve çok tatlı değil, yapımı konusunda çok bilgi sahibi değilim ama çok daha sağlıklı oldukları kesin. Ve o kadar çok çeşidi var ki hangisini yiyeceğinizi şaşırıyorsunuz. İstanbul'da da İtalyan dondurması satan yerler olduğunu biliyorum ama henüz burada hiç tadına bakmadığım için bir yorum yapamıyorum. Ama en kısa zamanda deneyeceğim.
İtalyan şarabı sanılanın aksine ülkede ucuz, otobüsle bir şehirden bir şehire yolculuk yaparken yol boyunca kilometrelerce üzüm bağlarını görüyorsunuz. İtalyanlar bu konuyu ciddiye almışlar ve marka olmayı başarmışlar.
Ve tabi kahve, kahve İtalya'da neredeyse su kadar tüketilen bir içecek. Sürekli kahve içtiklerini görünce, insan doğal olarak böyle bir izlenime kapılıyor. Hangi tür kahve ısmarlarsanız lezzet garanti, farklı kahveler tadan biri olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Makarnalara gelince, bir kaç çeşidinin tadına bakma fırsatımız oldu. Soslar bir numara, hamur lezzetli, yine malzemeler taze ve ortaya çıkan sonuç tatmin edici.
Eve döndükten sonra bazı tarifleri denedim, denemeye de devam ediyorum. Bazılarında gerçek lezzetlerine yaklaştım ama tam lezzeti yakalamak için orada kullanılan malzemenin aynısı olmalı. Burada satılan parmesan peynirinin bile orjinal olmadığını duydum, ne kadar doğrudur bilemiyorum.
İtalyanlarda sabah kahvaltısı bizim bildiğimiz kahvaltıya benzemiyor. Onlar kahvaltıda kruvasana benzeyen bir hamur işi ve yanında genelde kahve tüketiyorlar. Biraz çeşitlenmiş bir kahvaltıda meyve suyu, meyveler, peynirler, tart, salam var.
Torino'da tadına baktığımız Bicerin adında bir içecekleri var, tadı müthiş. Kahveli, sütlü, kremalı bir içecek, kış geldiğinde içine rom, likör vb. de ekliyorlarmış.
Tiramisu'yu özellikle en sona bıraktım. Üzgünüm ama yine burada yediğimizle hiç ilgisi yok. Bizim burada yediğimize değişik bir tatlı diyebiliriz ama tiramisu demek haksızlık olur. Tahmin edeceğiniz gibi alt malzeme kek değil kedi dili bisküvisi, aradaki malzemedeki peynir tabiki mascarpone peyniri ... ve rom, içine koydukları rom yüzünden bence çok lezzetli. Bazı arkadaşlara ağır geldi ama ben tadını sevdim. Ne yapalım sürekli yerinde gidip orjinalini yeme şansımız olmadığına göre, elimizdeki malzemelerle tatlı yapmaya devam. :)
Şu ana kadarki bilgilerime dayanarak İtalyan mutfağı bizim mutfaktan daha geniş bir mutfak değil ama onlar bu konuda emek harcamış ve pek çok konuda marka olmayı başarmışlar. Bizim mutfağımızın zenginliğini düşününce, bu açıdan üzülmemek elde değil...
Ağzınızın tadı hiç bozulmasın...
4 Haziran 2014 Çarşamba
Pucca Cafe
Mekana uzun zamandır gitmek istiyordum, bir kaç gün önce gitme fırsatını bulduk.
Kafedeki rengarenk koltuklar insanın içini açıyordu. Fonda Türkçe şarkılar çalıyor, tarzım olmasa da rahatsız olmadım, ses de çok açık değildi. Kafede oynamak isteyenler için tavla da bulunuyor.
Mekan temiz, elemanlar kibar, servis hızlı. Menüden seçtiğimiz kahveler ve dondurma güzeldi, sufle bana biraz ağır geldi. Ben iki çatal aldım, gerisini arkadaşım bitirdi. Hafta arası daha sakin olan cafe, hafta sonu oldukça kalabalık oluyor. Beylikdüzü'ne yolunuz düşerse, Barış Mahallesi Beyaz City'deki bu kafeye uğrayabilirsiniz.
22 Mayıs 2014 Perşembe
Beyoğlu Türvak Sinema Müzesi
Beyoğlu Galatasaray Meydanı'ndaki müze üç katlı. En üst katında Türker İnanoğlu'nun sinema kariyerinden anılar var.
Giriş katında kafe bulunuyor
Birinci kat sinema müzesi, 4 salon bulunuyor. Bu salonlarda çeşitli belgeler, biletler, sinema cihazları, kameralar ve sinema salonu bulunuyor.
İkinci kat yine 4 salondan oluşuyor, bu salonlardan biri Balmumu Heykeller Salonu. Bu salonda Adile Naşit, Hulusi Kentmen, Sadri Alışık, Kemal Sunal gibi sanatçıların balmumu heykelleri görülebilir. İçeride fotoğraf çekme yasağı olduğu için kahve fotoğrafı dışındakiler internetten alınmadır. Ünlü Madam Tussauds Müzesi'nde bile yasak olmadığı halde burada yasak olması tuhaftı.
İkinci katta ayrıca yağlıboya tablolar ve afiş çalışmaları da sergilenmekte. Müzede Ulvi Uraz Sanat Kitaplığı'nın da bulunduğunu eklemeliyim.
Müze Pazartesi hariç her gün 10:00-18:00 arası açık. Tam bilet 10 Tl
Adres: Yeniçarşı Cad. No:24 Galatasaray Meydanı, Beyoğlu
(Yapı Kredi Sanat Merkezi ve Galatasaray arasından aşağıya döndüğünüzde sağda)
Pera Müzesi, Diğer Sergiler
Pera Müzesi'nde şu anda süren diğer sergilerden ilki, Kahve Molası, Kütahya Çini ve Seramiklerinde Kahve Serüveni.
İkinci sergi; Kesişen Dünyalar, Elçiler ve Ressamlar
Ressam, arkeolog, müzeci Osman Hamdi Bey'in resimlerinden oluşan sergi
Ve on binden fazla objeden oluşan, Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu.
15 TL giriş ücreti vererek beş katlı binadaki bütün sergileri gezebilir, yorulduğunuzda giriş katındaki kafede kahvenizi içebilirsiniz.
Adres: Meşrutiyet Caddesi. 65 Tepebaşı, Beyoğlu
Pera Müzesi, Stephen Chambers Sergisi
İngiliz sanatçı Stephen Chambers, ressam olarak tanınmakla beraber, baskı tekniği çalışmaları, kariyerinde önemli bir yer tutuyor.
1979'da Winchester Sanat Okulu, 1982'de St. Martin's Sanat Okulu'nu bitiren sanatçı, kazandığı burs ile gittiği Roma'da Rönesans resmini inceleme olanağı buldu.
Londra Kraliyet Sanat Akademisi'nde düzenlenen sergisi için, 2012'de yaptığı devasa çok parçalı baskı çalışması, Büyük Ülke sergilendi. Bu eseri de müzede görmeniz mümkün. (eklediğim ilk fotoğraf)
Sanatçının 25 yılı aşkın bir zaman boyunca ortaya çıkardığı onlarca eser müzede sergilenmekte.
2005 yılında Kraliyet Akademisi'ne seçilen sanatçı, Londra'da yaşıyor ve dünyanın pek çok ülkesinde eserlerini sergiliyor.
Sanatçının eserlerini Andy Warhol sergisiyle aynı anda Pera Müzesi'nde izleyebilirsiniz.
Pera Müzesi, Andy Warhol Sergisi
Pera Müzesi'nde 7 Mayıs'ta Andy Warhol'un eserleri sergilenmeye başlandı, sergi 20 Temmuz'a kadar devam edecek.
Andy Warhol (1928-1987) bir grafiker olarak başladığı kariyerini, yirminci yüzyılın ikonik bir karakteri olarak tamamladı.
Slovak kökenli bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi.
Amerikan Pop Sanatı'nın öncüleri arasında yer aldı.
Çoğaltma ve yeniden üretme teknikleri ile içerik ve formu önemsizleştirdi.
Popüler, düşük maliyetli, seri imal edilebilen bir sanat üretti.
Sanatın çeşitli dallarıyla ilgilenen Warhol, sanatta pazar mekanizmasının egemen olduğu bir dünyayı işaret etti.
Pera Müzesi: Meşrutiyet Cad. 65 Tepebaşı-Beyoğlu
Giriş ücreti: 15 TL
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)