22 Aralık 2014 Pazartesi

İstanbul Her Zamanki İstanbul



İstanbul Her Zamanki İstanbul

14:15 vapurundan ineceğim yine yağmurlu bir günde
Sen yine şemsiyeni unutmuş olacaksın
Captain Black kokan saçların biraz ıslanmış, ellerin biraz üşümüş olacak
Sıcak simidimizi paylaşacağız, çay bahçesindeki yavru kediyle.
İstanbul, her zamanki İstanbul
Yıpranmış, hüzünlü, muhteşem
Biz özlem dolu, yorgun, umutsuz
Gözlerimde her an akacakmış gibi duran
İzin vermediğim bir damla yaş.
Ben yokken kimlere sarıldın demek isterken, neler yaptın diyeceğim
Gözlerin hayatım berbat derken; dilin her zamanki şeyler, hayat akıyor diyecek...
Karşı sahilin ışıkları seçilmeye başladığında, iskeleye doğru yürüyeceğiz
Ertesi gün görüşecekmişiz gibi, görüşürüz diyeceğiz birbirimize
Sonra karışacağız
Ne seninle ne sensiz aşklarla dolu
Bu şehire...
(bugün yazdım)

16 Aralık 2014 Salı

Aralık Ayı Etkinlikleri


Deli adlı tek kişilik tiyatro oyunu Gogol'un Bir Delinin Güncesi adlı eserinden uyarlanmıştı, izlerken hayatlarımızı sorgulamamıza neden oldu. İki perdelik oyunda ana konu iletişimsizlik ve yalnızlıktı, oyuncu Devrim Saltoğlu yavaş yavaş deliren bir adamı başarıyla canlandırdı...


Sonunda merakla beklediğimiz Hobbit 3 bugün vizyona girdi ve izledim. Bolca ork, bolca savaş vardı serinin bu son filminde, tabii ki izleyecekler için spoiler vermeyeceğim. 17 yıldır önce Yüzüklerin Efendisi sonra da Hobbit üçlemesiyle bize müthiş fantastik filmler sunanlara teşekkürler. İlk teşekkür yazar Tolkien'e, sonra yönetmen Peter Jackson ve değerli, başarılı oyunculara, emeği geçen bütün ekibe teşekkürler...


                                  Hafta sonu ruhumuzu besleyen harika bir gitar resitalindeydik


Dün akşam Kelebekler Özgürdür oyunu bu ayın ve bu yılın son etkinliğiydi.


Oyuncular Kerem Kobanbay, Buket Dereoğlu, Bedia Ener oldukça başarılıydılar.



Oyunun yazarı Leonard Gershe. Yıllar önce rahmetli Hadi Çaman bu oyunda unutulmaz bir performans sergilemişti.
Oyunculardan Kerem Kobanbay aynı zamanda seslendirme sanatçısı, Herkes Aynı Rüyayı Görür adlı romanın yazarı ve bu oyuna hazırlanmak için 3 ay görme engelli bir çiftin evinde yaşamış.

Kelebekler Özgürdür Fragman - Tiyatro Ak'la Kara: http://youtu.be/m84lQ-F0v_s

oyunun şarkısını Alpay söylüyor

Kelebekler Özgürdür - Alpay: http://youtu.be/5G-10lPy2o8

Astrolojik Burçlar Dijital Çalışmalarım













8 Aralık 2014 Pazartesi

Sonbahar



Eylül’dü.

Dalından kopan yaprakların

Sararan yanlarına yazdım adını


Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.

Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.

Eylül’dü.

Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız

Adımlarımızın kısalığı bundandı

Bundandı gözlerimin durgunluğu.

Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,

Ellerin kadar ıssız,

Sen kadar zamansız molalar veriyordum

Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.

Eylül’dü.

İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,

Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.

Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.

Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman

En çok sesini aradım.

Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.

Gözlerini sildi zaman...

Dedim ya... Eylül’dü.

Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.

Cemal Süreya 

6 Aralık 2014 Cumartesi

Yıldızlararası ( Interstellar)



Sonunda, vizyona girdikten bir ay sonra Interstellar filmini izleyebildim. Matthew McConaughey'in canlandırdığı Cooper karakteri çiftçilik yapan eski bir pilottur. ( Bu arada izlemediyseniz aktörün True Detective'teki performansını izlemenizi tavsiye ederim) Yeni işinde çok mutlu olmasa da başka seçeneği yoktur, toz fırtınaları arasında, kuraklıkla boğuşan bir kasabada iki çocuğu ve kayınpederiyle yaşamaktadır. Bir gün (detayları izleyebilecekler için yazmayayım) yaşanacak yeni bir dünya bulmak için uzaya gidecek bir ekipte kendine yer bulur...

Filmde uzayın olabildiğince geçekçi bir anlatımı var, yönetmen Christopher Nolan uzay çekimlerinde Hans  Zimmer müziklerini seçmiş. Solucan delikleri, kara delikler, beşinci boyut gibi anlatması çok uzun sürecek konular üç saate sığdırılmış. Nolan senaryoyu normal sinema izleyicisinin anlayacağı düzeyde tutmuş. Bilimsel konuda ahkam kesecek konumda değilim, bildiğim kadarıyla filmde bu konuda büyük tutarsızlıklar yok, benim eleştirim filmdeki duygusal sahnelerle ilgili olacak. Bence böyle bir filme göre ağlama sahneleri fazla uzun tutulmuş. Görsel açıdan ise film beni oldukça mutlu etti diyebilirim. Film belki bir başyapıt değil ama duyularınızı zorlayan, cesur, başarılı bir bilim kurgu...