İspanya'dan, bir hafta sonunda güzel anılarla ayrıldım. Evet bütün Avrupa'da olduğu gibi bize benzeyen bir kahvaltı alışkanlıkları yok, hırsızlık olayları yine sıkıntı yaratabilir, para birimi dolayısıyla çok ucuz değil. Ama görülecek, tarihi ve doğal pek çok güzelliği var. Ve insanıyla dil sorununa karşın, bir şekilde anlaşıyorsunuz. Merhaba, lütfen ve teşekkür ederim gibi (hola, por favor, gracias) üç sihirli sözcük bile yeterli oluyor, halk size yardımcı olmaya hazır. Bir hafta boyunca, İspanya izlenimlerimi aktarmaya çalıştım, umarım bilgilendirmiş ve faydalı olabilmişimdir.
20 Nisan 2016 Çarşamba
İspanyollar Hakkında (son bölüm)
Barcelona Park Güell (İspanya 18)
Antoni Gaudi'nin Barcelona'daki bir başka eseri Park Güell. Gaudi şehri adeta bir oyun parkı gibi kullanmış. Parkın girişinde, bir masaldan çıkmış gibi duran iki ev ve seramiklerle bezeli harika bir kule var.
İlk fotoğraf Gaudi'nin evi, içerisi gezilebiliyor. Taşıma sırasında kırılan seramiklerden, dalgalanarak uzanan bir bank yapmış Gaudi. Yaratıcılığını takdir etmemek mümkün değil.
Parkta, bankın dışında yeşil alanlar bulunuyor. Parka ulaşmak biraz zahmetli, Plaça Katalunya (katalunya meydanından) otobüsle doğu kapısına ulaşabiliyorsunuz. Metrobüsle gidecekseniz Lesseps durağında inip, 300 metre kadar yürümeniz gerekiyor. Giriş 21 Euro.
devam edecek...
19 Nisan 2016 Salı
Barcelona, La Sagrada Familia ( İspanya 17)
Antoni Gaudi Barcelona'yı, Art Nouveau akımının örnekleriyle süslemiş desek, yanlış bir şey söylememiş oluruz.
Akımın amacı çevreye, doğaya uyumlu eserler yapmak. Gotik bir kilisede şekere benzeyen çiçekler görünce, akımı daha iyi anlıyorsunuz.
Gaudi eseri 1883'te devralmış, bitiremediği tek katedral. 1926'da tramvay çarpması nedeniyle hayatını kaybediyor, bugüne kadar halkın yardımlarıyla bitirilmeye çalışılıyor. Bitiş tarihi olarak 2026'yı veriyorlar.
Dış cephe müthiş ayrıntılarla dolu, cephede görülen renk ayrılığı, kullanılan taşın özelliğinden ileri geliyor, taş zaman geçtikçe kararıyor.
Dışarıdan kaba bir yapı görüntüsü veriyor, ama içerinin renkli, zarif görüntüsü sizi şaşırtıyor.
Yapıyı tutan kolonlar ağaç şeklinde tasarlanmış, renkli camlardan vuran gün ışığı, içeride ışık oyunları oluşturuyor, harika bir görüntü ortaya çıkıyor.
Kesinlikle kuyrukta beklemenize değiyor. Aynı adlı metro durağıyla ulaşılabiliyor. Giriş 20 Euro.
devam edecek...
BARCELONA (İspanya 15)
Barcelona kalabalık, renkli, canlı bir şehir. Rehberimizin Barcelona'ya girerken söylediği ilk cümle " Burası Barcelona, kimse kimseye karışmaz, herkes özgürdür" oldu.
Katalanya bölgesinin başkenti, pek çok yerde Katalan bayrakları gördük, kendilerine ispanyol değil, katalan diyorlar.
Gaudi, Picasso ve Dali'nin yaşadığı şehir, üç tepenin arasına kurulmuş. Her yerde palmiyeler, masmavi bir gökyüzü ile karşıladı bizi.
Denize giren yoktu ama kumsal kalabalıktı, her yer parklarla dolu, yemyeşil bir şehir...
Havaalanından 15 dakika arayla şehre otobüs seferleri var, şehrin taksileri sarı-siyah. Metro tek bilet 2.15 Euro ve sabah beşten akşam yirmidörde kadar açık.
Barcelona'yı izleyebileceğiniz Montjuic tepesinde 116 farklı binadan oluşan bir ispanyol köyü var (giriş ücretli), tepeye teleferikle de çıkabilirsiniz.
Mağazalar genelde 09:30 da açılıyor. Bankalar 08:30 - 14:00 arası çalışıyor, cumartesi günü 13:00 e kadar açık.
Barcelona çok düzenli yapılanmış, ikinci fotoğraf yukarıdan görünümünü gösteriyor. İlgilenenler için Picasso Müzesi girişi 14 Euro, metro durağı Drassanes, Pazartesi günleri kapalı. Barcelona sokakları ve Gaudi eserleriyle ilgili ayrıca yazacağım.
devam edecek...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)