26 Nisan 2015 Pazar

Teşekkürler Tayland

                                                         TAYLAND'LI BİR MONK

Tayland'a gitmeye karar verdiğimde, bazı arkadaşlarım bunun gereksiz bir macera olacağını, sıcaktan dolayı otelden çıkamayacağımı, orada aç kalacağımı söyleyip, biraz moralimi bozmuşlardı. Çok yakınlarım bilir, zor karar veririm ama karar verdikten sonra döndüğüm görülmemiştir. :)

                                                        REHBERİMİZ EMRE ALTAY

Uçaktan inip te havaalanından çıktığımda, yüzüme vuran sıcak ve nemli hava bana eyvah dedirtse de, geçen günlerle, havaya, kokulara, her şeye alıştım.

                                                                      PARİN

Bu biraz yeni şeyler denemeye açık olduğumdan, diğer yandan da her yerde karşılaştığım sakin, güleryüzlü, yardımsever insanlar nedeniyleydi.


Bangkok'ta insanlar Pattaya'ya göre daha ciddiydi ama turistin mutlu olması için ellerinden geleni yapıyorlardı.

                            Pattaya'da otel odalarımızın temizliğinden sorumlu OAN ve arkadaşı

                    Tayland'la ilgili bu son yazımda teşekkür etmek istediğim pek çok kişi var.

                                                             RİU VE ANNESİ

Rehberimiz Emre Altay'dan başlayayım. (ikinci fotoğraf) Bir sohbetimizde, anneannesinin ünlü sümerolog Muazzez İlmiye Çığ olduğunu öğrendiğim Emre bey, gezimizin güzel geçmesinin en önemli etkeni oldu.


                                                          YEREL REHBERİMİZ KUNG

Yerel rehberimiz Kung'un ufak tefek görüntüsünün altında, büyük enerji saklıydı, ona da kocaman bir teşekkür.

                                                                            CHALEE

Pattaya'daki otelimizde kahvaltı salonunda peçeteleri katlayan Parin, ilk kahvaltımı alırken bana "çorba içer misiniz" diye sordu. Acı olmasından endişe ettiğimi söyleyince, kendi hazırlamayı teklif etti ve çok acı olmayacağını garanti etti. Onların lezzetli çorbalarıyla böyle tanıştım.


                                  Mercan Adası'nda hindistan cevizi suyu aldığımız kafe...


                                                          Masaj sonrası içilen çay :)

Sürekli gezince şişen ve ağrıyan ayaklarıma çareyi masaj yaptırmakta buldum. Hünerli elleriyle masajları yapan Kwang ve masaj sonrası nefis çaylar hazırlayan oğlu Tori'ye teşekkür ederim. Maalesef onların fotoğrafları buraya ekleyecek kadar iyi çıkmamış.

                                                                             GAN

Beni kırmayıp poz veren orta yaşlı Monk'a (birinci fotoğraf), pozitif enerjisiyle her zaman yüzü gülen Chalee'ye, ciddi ama kibar şöförümüz Por'a teşekkür ediyorum.

                                                                       POR

Yüzen Çarşı'da buz gibi meyve mixleri içtiğimiz kafedeki Gan'a, Songkran Su Festival'inde beni ıslatan en küçük Tayland'lı Riu ve annesine teşekkür ediyorum.


Yine Yüzen Çarşı'da, yağ almak için girdiğimiz dükkanda karşımıza çıkan, yukarıdaki fotoğraftaki tatlı Teerasak'ı o güzel yanaklarından öpüyorum.

                                                        TEAK ATÖLYESİNDEN
                           
                          Bu ilginç ve güzel ülkeyi sevmeme neden olan herkese sevgilerimle...






25 Nisan 2015 Cumartesi

Egzotik Bir Yolculuk Tayland


Gezilerin insanın ufkunu açtığı bir gerçek. Farklı yaşamları gözlemlemek, yeni kültürler, insanlar tanımak; aslında farklılıklarımıza karşılık, bu gezegende ne kadar benzer özellikler taşıdığımızı öğretiyor bize.


Bir haftalık Tayland maceramda, sınırlı zamandan dolayı, her gün bir tura katılsam da, arkamda deneyimlenecek pek çok şey bıraktım.


Tayland, kültürü, insanları, doğası, tadlarıyla beni büyüledi. Çektiğim yüzlerce fotoğraftan bazılarını, geldiğimden beri blog sayfamda paylaşıyorum. Paylaşılınca bu güzellikler daha değerli.


Tayland'da 3 binden fazla orkide türü olduğunu öğrendim. Gördüğüm orkideler, iklimden dolayı o kadar  büyük ve güzellerdi ki, onları şaşkınlıkla ve hayranlıkla fotoğrafladım.


Bütün flora, çevrede coşkuyla boy gösteriyordu. Renkleri ve kokularının zirvesindeydiler.


Bir haftalık gezide Songkran Su Festival'ine rastlamamız bir şanstı. Elektronik eşyaları güvene aldığınızda, müthiş eğlenceli bir festival. Songkran Su Festivali, gelecek yıla ruhun yıkanmış olarak girmesini temsil ediyor.


Kanallarda gördüğümüz, basit  hayatlar yaşanan barakaların önünde bile çiçekler bulunuyordu.


Floranın zenginliği gibi zengin bir kültüre sahip ve sürprizlerle dolu olan Tayland, macera düşkünlerini bekliyor.


Bangkok Avm ve Pazarlar


Bangkok'a, alışveriş çılgınlığı yaşanan bir şehir diyebiliriz. Avmler, gece pazarları, sokak tezgahları, hepsi alışveriş meraklılarını bekliyor.


MBK (Ma Boon Khrong Center), Siam bölgesinde, şehirdeki yüzlerce avmden biri. İçinde, kuaför, sinema salonları, giysi ve cep telefonu mağazaları var, en üst kat  yemek ve hediyelik eşyalara ayrılmış.



Giriş katında büyük bir market, Tops Market bulunuyor. Sabah 10.00'dan akşam 10:00'a kadar açık. Ulaşım için taksi ya da sky train'i kullanabilirsiniz.


Avmler arasında, elektronik eşya cenneti Pantip Plaza, içinde ufak bir Madame Tussauds müzesini barındıran Siam Discovery, büyük bir kitapçı ve akvaryumu olan Siam Paragon, üçüncü katında İstanbul teması olan Terminal 21'i sayabiliriz.


Önemli pazarlara gelince, haftasonu kurulan Chatuchak Market, Pak Khlong çiçek pazarı, Hindistan ile ilgili ürünlerin satıldığı Phahurat, Çin Mahallesi pazarı, Wat Mahathat duvarları dışına kurulan muska pazarı-Amulet Market, Sukhumvit, Pratunam, Khao San Road ve Pratunam pazarlarını sayabiliriz.
Marka ürünler satan avmler dışında, Tayland hesaplı alış veriş yapacağınız bir ülke. Sokak alışverişlerinizde mutlaka pazarlık yapmalısınız, ürünü dörtte bir hatta beşte bir fiyatına alabilirsiniz. Siz fiyatı indirince "Madam, madam" diyerek, üzgün bir yüz ifadesi takınabilirler, yılmayın :) Pazarlık yaparken daima saygılı olmak, gülümsemek sizi kazançlı çıkaracaktır.

24 Nisan 2015 Cuma

Wat Po, Wat Traimit, Bangkok


Tayland'da tapınaklara Wat adı veriliyor. Bangkok'ta ilk ziyaret ettiğimiz tapınak, Çin Mahallesi'ndeki Wat Traimit idi.



Yedi yüz yıllık tapınaktaki buddha heykeli, dünyanın en büyük altın buddha heykeli, som altından, 3 metre yüksekliğinde ve 5,5 ton ağırlığında.



Ziyaret ettiğimiz ikinci tapınak ise Wat Po (uzanan buddha) idi. Bu tapınaktaki Buddha 46 metre uzunluğunda ve 15 metre yüksekliğinde.



                              Wat Po aynı zamanda Tayland'ın en eski üniversitesi kabul ediliyor.




Tapınak 16. yy. başında inşa edilmiş, buddha altın varakla kaplı, ayak tabanına sedefle 108 olumlu simge işlenmiş.




Tapınağın koridorunda 108 bronz kase bulunuyor, onlara şans için para atıp, dilek dileyebiliyorsunuz. Toplanan paralar monklar (rahipler) için kullanılıyor.
Tapınaklara girerken, omuzlarınızın ve dizlerinizin örtülü olması gerekiyor ve ayakkabılarınızı da çıkartıyorsunuz. Kıyafetiniz uygun değilse size ücret karşılığı giysi veriyorlar, çıkarken giysiyi verip paranızı geri alıyorsunuz. 


Sanırım turistik, çok bilinen tapınaklar olduğundan, iki tapınak ta çok kalabalıktı. Fotoğraf çekmekte çok zorlandım. Daha rahat dolaşmak için, daha az bilinen tapınaklara gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama kalabalık ta olsa, farklı bir din ve kültüre ait olduklarından etkileyiciydiler. 

Biz oradayken, aynı zamanda yeni yıl kutlamaları yapılıyor, dualar okunuyordu. Bir rahibin (monk) önünde oturdum, dua etti, dilek diledim, bir nesneyle su serpti ve bileğime pamuklu bir iplik bağladı. Kalkarken Thai selamı vererek "kap kun kaa" diyerek teşekkür ettim. O da "kap kun kap" diyerek karşılık verdi. Saygısızlık yapmamak için kısa bir an gözlerine baktım, pırıl pırıldılar ve yüzünde büyük bir gülümseme vardı...


Tayland Gezisi, Bangkok



Bangkok, Thai dilinde melekler şehri anlamına geliyor, şehri Chao Phraya nehri bölüyor. Şehirdeki 400 kadar tapınak, Unesco tarafından koruma altına alınmış.



Kötü durumdaki evlerin önünde bile çiçekler var. Sakinler ve zor şartlara rağmen mutlu olmaya çalışıyorlar. Şehirde zıtlıklar yanyana, zenginlik ve fakirlik içiçe.



Bir zamanlar "Kral ve Ben" adında bir dizi vardı, hatırlayanlarınız olabilir. O dizideki Siyam kralı (Siyam Tayland'ın eski adı) Tayland'da IV Rama oluyor. Adı Mongkut olan 4. Rama'nın izlediği politikalar sayesinde, Tayland koloni olmaktan kurtulmuş. Ülkede şu anda ise, Taksin ve Şinawata yanlıları arasında bir kutuplaşma var. Pek çok kez çatışmalar çıkmış, halktan ölenler olmuş. En son durumda ise 2006'da Tayland ordusu yönetime el koymuş. Şu an çok sevdikleri kralları yaşlı ve hasta, yerine geçecek olan oğlu ise çok sevilmiyor. Bütün bunlar, ileriki yıllarda ülkede kargaşa çıkacağının göstergesi. Dilerim bu güzel insanlar çok acı çekmeden, dürüst iyi bir yönetime sahip olur...

Tayland, Teak Ağacı Atölyesi



Teak ağacından tek parça üzerine yapılan eserlerin sergilendiği mağazayı gezmek harika bir deneyimdi.



Doğal olarak, büyük parçalar pahalıydı ama kesenize göre küçük parçalar da bulunabiliyordu.



Tayland sizi sürprizleriyle şaşırtabilen bir ülke, bu sakin çalışkan kadınlar her yeri güzelleştiriyor.