16 Haziran 2013 Pazar

Bozcaada (ikinci bölüm)


Kaldığım pansiyon Cumhuriyet Mahallesi'ndeydi (eski adı Rum Mahallesi), Arnavurt kaldırımlı sokakları adımlayarak kısa sürede meydana çıkabiliyordum. İlk gün bir çay bahçesinde oturup otlu omletin tadına baktım. İçine rezene, semizotu o gün mutfakta ne varsa koyuyorlar, o yüzden her denemenizde farklı bir lezzet alabilirsiniz. Balıkçı barınağı çevresinde sahilde pek çok lokanta var ve biraz içerideki kafeler de oldukça fazla. Eğer balık yemek ve adanın şaraplarından birinin tadına bakmak isterseniz, az bir hesap ödemeyeceğinizi söylemek isterim. benim seçtiğim balık 40 TL tuttu, balığa göre fiyat değişebilir, bütün mezeler ortalama 10 TL civarında ve bir şişe şaraba da 40 TL ödeyebilirsiniz.


Adada çok çeşitli reçeller yapılıyor. İğde çiçeği, akasya, elma gül, lavanta, karpuz, kavun, mandalina, böğürtlen, domates, gelincik.  Benim gittiğim dönemde domates ve gelincik satılıyordu daha çok (kavanozu 10 TL). Adada sadece Ziraat Bankası şubesi ve bir kaç bankanın ATMsi bulunuyor( Garanti, Halk Bankası). Çarşamba günleri ufak bir pazar kuruluyor. Pazar dahil hiç bir yerde plastik ambalaj kullanılmıyor, yani ne alırsanız alın kağıt ambalaj yapıyorlar.



Döndüğüm güne kadar Rum Mahallesinde bütün sokakları dolaşmaya çalıştım ve her gezimde başka bir güzellik farkettim.

İlk gün öğle yemeğinden sonra meydandaki methini çok duyduğum Çınaraltı Kahvesi'nin yolunu tuttum. Asırlık çınarların altında mola vereceğiniz ufak bir mekan. Oraya giderseniz tahta bir sandalyeye kurulun, damla sakızlı Türk kahvenizi söyleyin, isterseniz yanına da acıbadem likörü. Kahve o kadar köpüklü ki son yuduma kadar lezzeti bitmiyor. Çarşı sakin, rüzgar çınarın yaprakları arasında geziniyor...


Kahvemi içtikten sonra yine ada sokaklarında dolaşmaya başladım, esnaf selam veriyor, iki kişi bir masaya oturmuş akşam sunacakları kabak çiçeği dolmasını hazırlıyor.


Meydandan yukarıya Lale Sokağı'na girerseniz biraz ileride solda 7 numarada Bozcaada Yerel Tarih Müzesi'ni göreceksiniz (giriş 5 TL). Müze 1 Haziran'dan 31 Ekim'e kadar her gün 10:00-20:00 saatleri arasında açık. Müzede Bozcaada'nın asırlık hikayesini farklı hazırlanmış odaları gezerek okuyabilirsiniz. Kapıda sizi yaşını almış fakat ruhu genç hoş sohbet bir beyefendi karşılıyor. Odalar hakkında bilgi veriyor ve gezmeye başlıyorsunuz.



130 yıllık binada  3000'den fazla fotoğraf, belge, harita, gravür ve obje bulunuyor. Örneğin ada 1915'de Fransızların üssü olarak kullanılmış. Fransız askerlerin adadan yolladığı, adayı ve savaşı anlatan kartpostalları görebilirsiniz. Ayrıca Rum ve Ortodokslara ait dini objeler de sergilenmekte.


Yine Türk ve Rum vatandaşların müzeye armağan ettikleri yaşanmışlıkları olan objeler de bulunmakta. Eski fotoğraflar, şapkalar, saat, kravat, pipolar, çakmak, gözlükler, eski bir gramofon, radyo, mızıka...
Dokuzuncu oda denizcilikle ilgili, bu odada süngercilikle ilgili eşyalar, deniz kabukları, taş koleksiyonu sergileniyor.
Zemin katta, 1925-1965 yılları arasında Bozcaada günlük yaşamına ait objeler var. Örneğin bir kasap kıyma makinası, berber Andon'un aletleri, dikiş makinaları, semerler... Bu bölümde terzi, ayakkabıcı, berber gibi 24 meslek gurubuna ait eşyalar bulunmakta.

Zemin katta ayrıca geçmişten günümüze adadaki bağcılık bölümü yer alıyor, bu bölümde üzüm çeşitleri, şişelenmiş şaraplar, tirbuşonlar, fıçılar, pek çok obje yer almakta...

Yazımın son bölümünü üçüncü bölümde paylaşacağım.

Hiç yorum yok: