7 Mayıs 2013 Salı

Atatürk Arboretumu (ilkbahar)


Atatürk Arboretumu İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı, 296 hektarlık alana sahip canlı bir bitki müzesi. Bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla kurulmuş. 1990 yılında oluşturulmaya başlanmış, 1996'da ilk dikimler yapılmış, aynı yıl değişik ülkelerden tohumlar istenmiş. Pek çok ülkeden gelen 2000 çeşit bitkiyi, ağacı barındırıyor, yılların emeğiyle oluşturulmuş. Dikilmiş bütün türler etiketlenmiş, etiketlerde Latince ve çoğunda Türkçe isimleri yazıyor.


Burası basit bir park değil yaşayan bir koleksiyon, girişteki mermer havuzdaki meşe palamudu ve meşe yapraklı havuz simge oluşturuyor. Meşe tarih boyunca gücün, kudretin simgesi olmuş, parkta 100 den fazla meşe bulunuyor. Bunlar Türkiye dışında, Amerika, Japonya, Azerbaycan, Meksika, İspanya, Portekiz, Çin gibi ülkelere ait türler.


Arboretum içinde üç gölet bulunuyor, bu göletlerde kuğular, ördekler, su kaplumbağaları yüzüyor. Girişte hemen sağda ilk göletle karşılaşıyorsunuz, nilüferler henüz açmadığından sadece yapraklarını görebilirsiniz; yanındaki yolu takip ettiğinizde ikinci gölete ulaşıyorsunuz. Buraya ulaşmak daha zahmetli olduğundan daha az ziyaretçi alıyor. Buradaki dinginlik ve huzur beni büyüledi. Girişten sola doğru ilerlerseniz üçüncü gölete ulaşıyorsunuz. Yine ördekler ve su kaplumbağalarını izleyebilir, ağaçların arasındaki patikalardan yürüyerek gölün çevresini dolaşabilir, yorulduğunuzda bir banka oturarak çevrenizin güzelliğini izleyebilirsiniz.


Arboretumda yiyecek satışı yok, içeriye sadece su ve bebek maması ile girebilirsiniz.  Alınan önlemlere ve çöp kutularına rağmen yerde bir poşet görmek sinirlendiriciydi. Patikalarda gezinirken buradaki görevli dört kişiden biri olan Fahrettin beyle karşılaştık. Birlikte yürürken ziyaretçilerle ilgili sıkıntılarını anlatıyordu ki o üzücü manzarayla karşılaştık. Önümüzde yerde, göletten çıkarılan ve  doğal olarak bir süre sonra ölen bir  deniz kaplumbağası duruyordu. Onu fotoğrafladım ama buraya eklemiyorum ve söyleyecek söz bulamıyorum...


Genel görünüm haritasından anladığımıza göre parkın en uzak noktasında gözlem kulesi ve karacalar bulunuyordu. Kulenin merdiveni şu anda yeniden yapıldığından o bölgeyi bir sonraki ziyaretimize bıraktık.



Arboretuma köpek girmesine, topla oynamaya, piknik yapılmasına, bisikletle gezmeye izin verilmiyor. Okullar randevu alarak öğrencilerini getirebiliyor, 2011 de 14 bin öğrenci ziyaret etmiş.


Arboretum Belgrad Ormanı'nın güneyinde kalıyor. Özel arabanızla gidecekseniz Kemer otobüs durağından stadın karşısına Kemerburgaz yoluna dönmelisiniz, az ilerde solda karşınıza çıkacaktır. Otobüsle gidecekseniz Taksim'de 42T Bahçeköy otobüsüne binmeli, kemer durağında inmeli, Kemerburgaz yoluna dönüp 500 metre kadar yürümelisiniz. Hafta arası giriş ücreti normal 4 TL, öğrenci 2 TL, otopark ücretsiz. Hafta sonu sadece üyelere açık.



İki yüze yakın fotoğraftan bazılarını ekleyebildiğim Atatürk Arboretumu, doğayla baş başa kalmak, yeşilin ve kuş cıvıltıları arasında bir kaç saat geçirmek için çok güzel bir seçim.

Hiç yorum yok: